Bir Bedende İki Can!

chimerismBu bir türkü değil. Lütfen okumaya devam edin…

Biyoloji! Her gün yeni ve sürprizlerle karşılaştığımız bir alan. Gün geçmiyor ki bilgi ve bildiklerimizi temelden sarsan keşifler yapılıyor olmasın. Bir biyoloji profesörü olarak, bırakın yeni bilgi ve bulguların ne anlama geldiği üzerine kafa yormayı, bu keşif ve gelişmeleri takip etmek bile benim için bazen bunaltıcı oluyor.

Belki de bu nedenledir ki genlerimizin parçalı bütünler olduğunu keşfeden ve bu keşfi için 1993 yılında Nobel Tıp Ödüllünü Philip Sharp’la paylaşan Richard J. Roberts şöyle diyor: “NobelÖdülünükazanmakistiyorsunuz?Biyolojiçalışın.

Neyse, bir türkü! çağrışımı yapan başlıktaki konumuza döner ve hemen konuya girersek…

Bir insanın vücudundaki tüm 50 trilyon hücrenin aynı DNA’ya sahip olduğunu biliriz değil mi? YANLIŞ.

Yeni çalışmalar vücudumuzda annemizden gelen hücrelerin de bulunduğunu gösteriyor. İşin garip tarafı ise bizim de hücrelerimiz annemizde bulunabiliyor. Hatta bir annenin 5 çocuğu varsa, o beş çocuğa ait hücreler annede bulunabiliyor.

Peki babamızın bizde veya tersi olarak bizim hücreler babamızda bulunur mu? Cevap: HAYIR.

Eşeyli üremenin (sperm + yumurta) ürünleri olduğumuz için, şimdi birçoğunuzun aklına spermin yumurtayı döllerken, yumurtaya X spermi girerse bireyin kız, yumurtaya Y spermi girerse bireyin erkek olduğu gibi bildik genetik aktarım gelmiştir.

Ancak başlıktaki konumuz bu değil ve tekrar konuya dönersek,

microchimerism1Çalışmalar, annemiz bize hamile iken plasenta aracılığı ile ondan bize  bizden de ona hücreler geçtiğini ve bu hücrelerin vücutlarımızda yıllarca kalabildiğini gösteriyor. Bu olaya bilim dilinde “mikrokimerizm” deniyor. Yani “bir bedende iki can!”.

Tabi mikrokimerizm varsa, bir de makrokimerizm vardır. Konumuz dışı olan makrokimerizm organ veya doku nakli için kullanılan bir terimdir. Mozaiklik ve mozaik hücreler ise benzer bir konu olup, bu durumu başka bir yazımıza bırakalım. Her ne ise…

Mikrokimerism hastalık ve sağlığımızda oldukça önemli. Neden mi? Başka bir bireye ait hücreler vücudumuzda bulunduğu veya gezindiği için. Bu hücreler ne bizim ne de başkasının. Annemizin hücreleri. Tabi annemizde de bizim hücrelerimiz var. Fakat bu hücreler bire bir bizim hücrelerle uyumlu değil. Çünkü, hücrelerimiz esas olarak anne ve babamızdan gelen genetik bilgiyi içeriyor.

Halbuki hamilelik sırasında plasenta yolu dolaşımımıza geçen ve bir şekilde vücudumuzda yaşam bulan bu hücreler annemizin vücut hücreleri. babamızdan eser yok onlarda. Yine aynı şekilde hamilelik sırasında bizden annemize geçen hücreler de annemizin hücrelerine benzemiyor. Neden? Babamızdan gelen kromozomlardan dolayı. Yani, babamızın genetiğini annemize aktarmış oluyoruz.

Peki bu şekilde anneden çocuğa veya çocuktan anneye geçen hücre sayısı ne kadar? Çalışmalar bu şekildeki kimerik hücrelerin her 100 bin veya 1 milyon normal vücut hücremiz başına  1 adet olduğunu ve bazı sıra dışı durumlarda bu oranın 100:1 kadar yüksek olabileceğini gösteriyor. Ancak, sayıları az olsa da bu hücrelerin vücudumuzda sayısız konuda iyi ve kötü etkilerinin olduğu düşünülüyor.  Örneğin, bu yolla anneden bebeğe bir kanser hücresi geçip hemen veya ileride kansere sebep olabilir veya bebekte varsa bir kan kanseri hücresi anneye geçip onu lösemik yapabilir.

Tüm bunlar, anneden gelen kalıtım ve kalıtım dışı faktörlerin bizi ne kadar ileri düzeyde şekillendirdiğini gösteriyor.

Hücrelerimizin enerji santrali olan mitokondrilerin hepsinin orijini annemizin yumurtasındaki mitokondriler.

Yine annemizin yumurtasında bulunan ve hem yumurta ve hem de spermden gelen kromozomlardaki genlerin ifadesinde rol alan birçok RNA  anasal kökenlidir. Mitokondirnin de üzerinde 10 kadar gen var. Annemizde bir mitokondriyal hastalık varsa, doğrudan bize geçiyor.

Tabi ki, babamızdan da geliyor birçok şey. Örneğim cinsiyetimizi babamız belirliyor. Annenin cinsiyette bir rolü yok.

Konu ile ilgili olmasa da bir diğer şey: Hücreler bakımından kadınlar mozaik bir yapı gösterirken (mozaiklerden yapılmış bir duvar gibi), erklerin vücudu tek düzedir (boyalı bir duvar gibi). Çünkü, erkeklerin vücudundaki tüm hücreler anneden gelen bir X ve babadan gelen bir Y kromozomuna sahiptir. Yani, erkeğin tüm hücrelerindeki X kromozomu aynı kromozomudur ve anneden gelir, Y kromozomu aynı kromozomdur babadan gelir. Kadında ise tüm hücrelerde biri anneden, diğeri babadan gelen 2 X (yani XX) kromozomu vardır ve sadece bir tanesi aktif, diğeri sönüktür (ve bunları ayırt etmek oldukça zordur). Dolayısı ile, kadınların değişik doku ve organlarının kiminde anneden, kiminde babadan gelen X kromozomu aktiftir. Yani kadın, X kromozomu bakımından bir mozaiklik gösterir.

Yani anlayacağınız… hasatlık, genetik, yaşlanma vs konuda önümüzde öğrenecek o kadar çok şey ve o kadar az zaman var…

Meraklısı için ek okuma


Bir Bedende İki Can!’ için 3 yanıt

  1. Yin-yang gibi. Ya da truva atı ile diğer bedene geçen ajan gibi.

    Hikmet bey, Mayoz bölünmede 4 adet 23 kromozomlu sarmaldan dollenmede kullanılmayan üç tanesine ne oluyor acaba?

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s