Spike: Bir Toksin mi?

Önce… Toksin nedir?

Toksin, canlı hücreler veya organizmalar içinde üretilen zararlı bir maddedir.

Peki mRNA aşıları (Moderna ve Pfizer’ın aşıları) ile hücre içinde üretilen Spike proteini ile, virüs proteini arasında bir fark var mı?

Spike’ı kararlı kılacak iki amino asit (proteinin S2 bölgesinde 2 prolin) farklılığı dışında bir fark yok (yani 1273 amino asitin 1271’i aynı!)

Johnson and Johnson’un Jansen aşısı gibi diğer adenovirüs tabanlı aşılar da esasen bir mRNA aşısıdır. Fakat bunlarda ekstradan adenovirüs genleri de bulunmaktadır…

Ancak hem direkt mRNA aşılarında hem de adenovirüs temelli DNA aşılarında kodlanan “Spike”, doğal olarak olarak virüs tarafından kodlanan “Spike”tan çok farklıdır… Yani bu aşılar için elde edilen veriler, doğal virüs enfeksiyonuna asla uyarlanamaz… Uyarlasan da ancak elma ile armutun kıyaslanmasına benzer. çünkü her ikisi de sonuçta meyve!!!

Daha önce, mevcut aşılaradki Spike proteininin özelliklerini ve çalışma biçimini burada (Mevcut COVID-19 aşılarının ayırt edici özellikleri: antijen sunumunun bilinen ve bilinmeyenleri ve etki biçimleri) vermiştik.

Her ne kadar Moderna ve Pfizer’ın aşılarındaki mRNA’nın kodladığı Spike ile, virüsün doğal Spike’ı arasında sadece 2 amino asitlik fark ….. ve adenovirüs aşılarında bu farka ilaveten değiştirilmiş bir fürin kesme bölgesi varsa da, bu değişiklikler aşılardaki Spike’ın hücre ve bağışıklık sistemi tarafından algılanmasını tamamen değiştirmektedir.

Bir kere, Spike bu tür aşılarda çok kararlı kalmakta ve hücre içinde üretilmektedir. Üretilen Spike hücre yüzeyine taşınmakta ve kimisi de kana salınmaktadır… En tehlikeli hali de budur. Çünkü, herhangi bir yabancı kararlı bir protein kanda bulunursa toksik etki gösterir. Bunun illa da virüs proteini olması da gerekmez. Kararlı bir hayvan proteinini damara zerk etmek benzer toksik etkiyi gösterir (bu nedenledir ki, hücre dışında çalışan bir sindirim sitmemizi var…)…

Ancak, bu aşılar tarafından kodlanan kararlı Spike tüm bu sistemimizi aldatır. Çünkü, aşıyı kendi hücrelerimiz içinde üretiriz.

Bir mRNA aşısı, hücrelerinize COVID-19 virüsünün yüzeyinde bulunan sivri Spike proteinin nasıl yapılacağına ilişkin talimatlar veren mRNA kullanılarak yapılır. Aşılamadan sonra, bağışıklık hücreleriniz Spike proteini yapmaya ve bunları hücre yüzeylerinde sergilemeye başlar. Bu, vücudunuzun COVID-19 virüsüyle savaşabilecek antikorlar oluşturmasına (ve tabi başka şeylere!) neden olur.

Gelelim Spike’ın toksin gibi davranan toksik yapısına…

Aşılardaki kodla (mRNA) sağlanan Spike olsun veya virüsün Spike’ı olsun, antikorların bağlandığı S1 alt birimi sadece hücrelerde sergilenip bağışıklığı uyarmakla kalmaz, aynı zamanda hücrelerimiz tarafından enzimlerle kesilerek kana salınır, ACE2 reseptörlerine bağlanır, trombositler (pıhtı hücreleri), nöronlar (sinir hücrleri) ile etkileşime girer, vasküler endotelyal (damar hücrlelrinin) bağlantıları bozar.

Peki bunun muhtemel sonuçları neler olabilir?

Kana salınan Spike (S1) sadece akciğer, dalak, böbrek, karaciğer vs tarafından alınmaz. Damarların iç kısmını döşeyen hücrelerin (endotel) yapışkanlığını ve pürüzsüzlüğünü bozar, aynıı zamanda kan-beyin bariyerini de geçer… vs. vs. vs. Bütün bunların ne ile sonuçlanacağını, ne zaman sonuçlanabileceğini yazarsak bu üzretsiz blogda kotamız dolmuş olur!!!

Ek bilgi: